11/2/16

bugün de çok güzel bir gündü.(!)

Sonradan "ayy neden yazmışım, ne güzel unutmuştum. Ne gereksiz olmuş. "diyeceğim bir yazı yazmak istemedim. Başladım, başladım daha sonra hepsini sildim. Ama eminim 1-2 sene sonra
Bugün, haftalardır yıkanmayan müşterimin kokusunu içime çeke çeke talimatlarını hazırladım, dün evde dizi izlerken gecenin 23:30 'unda telefonumda "internet bankacılığına giremiyorum, neden? " şeklinde bir mesaj aldım, bugün hesabında 1 milyon TL olan müşterimin bana " kontörüm az, beni arar mısın? "demesine şaşırdım. Aslında her gün alışkın olduğum durumlar.

İki dakikalık mola, öğlen arası. sonra 2. round.

Eve gittiğimde sonraki gün yapacaklarımı listelemeyi, "Nasılsınız? " soruma "hesabımda ne var" ya da "dolar kaç oldu" cevabını almayı, kavga etmek ya da bağırmak için bankaya gidenleri sakinleştirmeye çalışmayı özlemeyeceğim gibi; yarış atı gibi koşturulmaya çalışmayı, ayın 5'inde " çok geride kaldın, hedeflerine ulaşmak için gerekli aksiyonu almalısın" tavsiyelerini (!) duymayı, egosundan geberen tiplerin... ay içim şişti! Anlatsam yol olur.

Bu aralar pek bir düşünür oldum gitmeyi. Sadece SABRET diyorum kendime.
Elbet güzel anılar da gelecek aklıma, belki özleyeceğim beni seven teyzelerimi. Beni soracak olmaları üzmüyor değil bazen.
Umarım farklı şeyler bekliyordur beni de 2-3 sene sonra yine burada "geçen müşteri onunla yemeğe çıkmadım diye parasını bankadan çekti" falan gibi hikayeler yazmam.
Nolur ya, allah aşkına...

No comments: