10/31/16

eski apartman kapısı.

Eve geliyorum işten yorgun argın. Aklımda müşterilerin şikayetleri, sonraki gün yapmam gerekenler... Yemek hazırlıyorum özensiz, laf olsun diye. Sen olmadan yemek hazırlamanın da yemenin de tv izlemenin de tadı olmadığını biliyorum oysa ki. Sadece vakit geçiriyorum.
Sonra apartmanın gürültülü sesi geliyor alt kattan. Apartmana biri giriyor. Normalde umurumda olmayan günde 100 kere duyduğum bir ses, ama heyecanlanıyorum. Belki gelen sensin diye.
En çok sürprizlerinin bu kısmını seviyorum. Biliyorum belki bugün değil, ama çok yakında yanımda olacaksın. Yatağın içine fazladan bir battaniye koymaktansa sana sarılacağım günler gelecek.
Bugün umutsuz ya da mutsuz değilim.
Sadece işten yorgun geldim, başım ağrıyor biraz da. Yemek yedim, tv izliyorum.Sonra apartmanın gürültülü sesi geliyor alt kattan. Apartmana biri giriyor. Normalde umurumda olmayan günde 100 kere duyduğum bir ses, ama heyecanlanıyorum... belki bugün değil ama yakında...

10/30/16

bende gün sayma bitmez.

Çok uzun zaman olmuş. Ne zaman yol ayrımına düşsem yazmışım ya da bunaldığımda, ergen depresyonlarıma girdiğimde... Zamanla öğrendim sanırım farklı yollarda baş edebileceğimi. Çok baş edebildiğimden de değil ya neyse. Belki de zamanım olmadı, üşendim ; kendimi dinlemektense hayata baktım. Akışına bıraktım.  Dertler geldi geçti. Gelecekte de böyle olacak zaten. Gelip geçecek.
Şimdi aklımda ne varsa dökmenin zamanı, dil bilgisi, anlatım bozukluklarını düşünmeden.
Son yazdığım tarihe baktım. 2,5 sene ne kadar çabuk geçmiş, ne kadar çok şey değiştirmiş hayatımızda. Sen İngiltere'ye gitmişsin , mezun olmuşsun, geri gelmişsin, biz evlenmişiz.
Şimdiye bakıyorum. Yine bir yol ayrımındayız. Bir yanda 4 senedir bir çok mutluluğuma üzüntüme şahit olmuş ev sahibi İstanbul , bir yanda tatillerimin başkenti Atina, bir yanda uzaklarda hatıralarımla Ankara.
Eğer birine sorma gafletinde bulunursam herkes git diyor. Kalana git demek her zaman çok kolay tabii. İstanbul hakkında atıp tutmak, ülkenin hali kötü demek. Ama iş ciddiye binince insan düşünüyor. İyi kötü bir düzen, burada tanıdıklar var diye. Orada ne yaparım nasıl para kazanırım, mutlu olur muyum diye. Ama İstanbul' a gelirken de burada tanıdıklarım yoktu, mutlu olur muyum bilmiyordum.

Yol ayrımı, gün saymalar bende bitmez. Bitmesin de zaten. Daha güzel günlere saymanın vakti geldi yine. O zaman gidelim haydi.