5/25/17

Atina'da ergen tripleri.com

Babam "her şeyi yaz" der. O anda hissettiklerini, düşündüklerini; her şeyi yaz. Sonradan okumak insana farklı bir deneyim yaşatıyor. İnsana ne kadar yol katettiğini hatırlatıyor. Ben de o yüzden ( ve dahası işim gücüm olmadığından dolayı ) yazacağım.
Olumlamalar post- unu okumam gerekiyor bu aralar sanırım. Depresif değilim de bir dengem şaştı burada. Çabuk sinirleniyorum, sabrım taşıyor gibi oluyor hemen.
Hep sabreden taraf oluyorum ya ona sinir oluyorum bazen. Onu bekle, bunu bekle. Güya sorumsuzca istediğim gibi hayat yaşıyorum, her bok için gün sayıyorum.
Harbiden challenge seviyorum herhalde ben. Öbür türlüsünden sıkılırdım kesin. Bu yüzden seviyorum diye iyiye yormak istiyorum.
Şimdi işim de yok ya ota boka sarasım var. Hayat gailem yok resmen .
Bir evimize gitsek azcık orada rahatlasam daha iyi olacak biliyorum da 2 haftası var. 2 hafta daha bekle anam beklicen el mahkum.
Bachelorette başladı mesela, yakında balkonumda güzel şeyler yetiştireceğim mesela falan filan ev hanımı hayalleri. 

5/22/17

Athens Diary - Chapter 1 - my first p...

Başlıktaki ince "my first period" esprisini Friends izleyenler anlar.
Athens Diary dedim de "Dear Diary" modunu geçeli baya bir sene oldu, yakında 30 olacağım. Yeni sayfamızı açtık, yeni hayatımıza başladık da 22 gün bile oldu. Bir kaç gündür yazayım diyordum, olay o yani.
Gün sayımlarının ağır geldiği dönemlerde ve yeni başlangıçlarda blog u bir ziyaret ederim kesin, huyumdur. "Bunaldım"lar, "nefes alamıyorum" lar falan. Bu sefer biraz geç kaldım. Üzerinden neredeyse 1 ay geçti. Bu 1 ay içerisinde işten ayrıldım. 4 senedir iyi kötü her gün yüzünü gördüğüm insanlardan ayrıldım. 4 senedir bana çok güzel şeyler yaşatmış olan , benim ilk evim olan güzel Kadıköy'deki küçük evimizi boşalttım ve kapattım. Her birinde hatıramız olan eşyaları satıp savurdum. En yakın arkadaşlarımı birbirine emanet ettim. Annemleri gördüm son kez ve ayın 30'unda yeni bir sayfa açtık.  Hani okuyan diyebilir "Sanki Amerika'ya gittin, be ne drama yaptın" diye. Ama gidince anlaşılıyormuş bazı şeyler. Ha çok özlediğimden ya da bunaldığımdan mı yazıyorum, yoo.
Şu an iyiyim,
Oldu hadi bye, öperim sizi.