9/17/09

korkmadan resmetmek...

Çizmeye başladığınızda ürkektir eliniz önce.Bir yanlış yapmaktan korkarsınız silme şansınız olsa da.Kafanızda ölçümler yaparsınız.Renkleri nasıl yerleştirmeniz gerektiğini düşünürsünüz.Eliniz titrer ilk çizgilerde.Sanki daha önce düz bir çizgi bile çizememiş gibi davranırsınız bir an. Başlangıç sizi tedirgin eder.O sınırlı ve aynı zamanda "sınırsız" kağıt gözünüzde büyür.Yanlışlar yaparsınız siler düzeltirsiniz.Biraz uğraştıktan sonra ürkekliğiniz, o korkunuz yerini cesarete bırakır.

Boş bir resim kağıdı gibi birçok şey aslında.Başlamakta tereddüt ettiğimiz, biraz yol aldıktan sonra da gelen o cesaretle bir şekilde yolumuzu çizdiğimiz...Bir şarkı gibi, ilk dinlediğimizde hoşumuza gitmeyen ama daha sonra dinledikçe güzelleşen bir şarkı...

O kadar çok şeyden korkuyoruz ki aslında...O ilk adımı atabilecek cesareti arıyoruz içimizde bir yerlerde.Yeni herşey korkutuyor insanı; korkutmasa da alıştıklarının dışında herşeye insan bir parça da olsa tereddütle başlıyor.Adımını dikkatli atmaya çalışıyor.Aklıma geliyor "yarın yokmuş gibi yaşamak" düşüncesini benimsemişken, hayatın çok kısa olduğuna kendimizi alşıtırmışken neden adımlarımızı atarken düşünüyoruz bu kadar.Neden bu kadar kıymetli olan vaktimizi harcıyoruz hiç düşünmeden?

Aklıma bir sürü cevap geliyor bu soruları düşününce ama aslında hepsi o kadar boş ki.Hepsi korkaklığımızı örtmek için uydurduğumuz "mantıklı" ve "kontrollü" savunmalar.Şimdi boş bir kağıt alın önünüze ve tereddüt etmeden, içinizden ne geliyorsa resmedin.Faydasını göreceksiniz.

let it die...

Kelimeler anlatamaz oldu bu aralar beni.Hiç bu kadar yetersiz olmamışlardı.Her zaman yanımda beni anlatan dostlarım olmuşlardı ama bu aralar onlar da bana sırtlarını döndüler.Düşünüyorum düşünüyorum bulamıyorum anlatacak birşeyler.Cümleye dökemiyorum istediklerimi.Aynadaki yansımada bir farklılık görüyorum ama çözemiyorum.Eksik birşeyler var biliyorum ama yüzleşmek istemiyorum.Düşündükçe yoruluyorum.Sonunda bırakıyorum, diğerleri gibi oluyorum.Yalnızlığımla başbaşa kalıyorum.Yalnızlığımla ve arka fondaki vazgeçemediğim müziğimle, hayallerimle...