1/31/17

portakallı çikolatam..

Giydiklerim, saçımın rengi, kilom, gözlüklerim, kocam, kocamın işi, telefon kabım ve daha sayamayacağım bir çok şey gibi , müşterilerim çocuk yapıp yapmamam konusunda da benim yerime baya kafa patlatır oldular son 1 senedir. Parmağımda yüzüğü gördüklerinde "ee çocuk var mı? " daha sonra da "daha yapma gençsin ", "sakın yapma, daha vakit var." , ya da kimisi optimist " bence çok uzatma." falan gibi yorumlarlar devam ediyor bu güzel sohbet. İki kilo alsam "yoksa bebek mi var?" diye bonus sorular da çıkabiliyor zaman zaman. 

Sadece bir tanesini paylaşmak istiyorum. Akademisyen bir müşterim var. Kendisi benden kat kat görmüş geçirmiş, idol olarak alınabilecek eğitim seviyesinde, konuşması oturması kalkması ile gelecekte olmayı ümit edebileceğiniz bir bayan. Yurt dışında yıllar boyu akademisyenlik yapmış, liderlik eğitimleri vermiş, en son özel bir üniversitede çalışıyormuş. Şu an çalışmıyor, kadro açılmıyor. Annesine bakıyor evde. Çocuğu yok, hiç evlenmemiş. 

Bana sordu bir gün "çocuk yapmayı düşünüyor musun ? Bu konudaki motivasyonun nedir ? " diye. Daha önce kimse bana fikrimi sormamıştı halbuki. Herkes sanki hakkıymış gibi, "yap, yapma, bence bekle  gibisinden cevaplarla gelmişti bana. 

Verdiğim cevapla nedense sonradan gurur duydum, söylerken utanmamıştım ama mahcup hissettim kendimi sebepsiz. "Ben kocamı seviyorum. Motivasyonum onunla ikimizin bir parçası olacak yeni bir canlıyı yoktan var etmek. İkimizin de özelliklerini taşıyacak bir birey. Onun büyümesine şahit olmak". Gülümsedi ve gitti, cevabım onu tatmin etmişti. 

NP :*

1/30/17

i hate mondays

yine bir PMS, yine bir sorgulama, uçan kuşa atarlanma modu...
İşten, insanlardan nefret ettiğim bir pazartesi.
Pazartesi diye mi gıcığım, gıcığım diye mi pazartesi.
Kahveler yetmiyor uykuları açmaya , Hava soğuk.içim tir tir.



1/21/17

Smoke Free...

18 yaşında sigara içemeye başladım. Yalnız kaldığımı hissettiğim zamanlarda , uzaklaşmak istediğim zamanlarda, çoğu zamam da eğlenirken yanımda arkadaşımdı.Bırakıp tekrar başlarsam diye bırakmayı düşünmemiştim. Çok utanç verici gelmişti o düşünce, iradesiz olmak. Sonuç olarak 2 sene önce hayatımdan çıkardım sigarayı. Yaklaşık 6 kilo aldım, çok zevkle yemek yedim. Vücuduma sigarayı bırakmanın faydalarını tam olarak hissedememiştim. Ta ki tekrar başlayana kadar. 7-8 ay önce tekrar başladım. "Stresli" bir dönemdi benim için, en azından bahanem buydu. Tekrar öksürmeye başladım, göğsümde hırıltılar duymaya başladım. Hızlı yürüdüğümde nefes nefese kaldım, zaten sporu bırakmıştım uzun zaman önce. Kilo da vermiştim. Sigarayla aslında ben çok mutluyduk dermişim. Yok lan konu nereye geldi! Topladım kafayı. Her neyse, yeni yılın başında tekrar ve son olarak sigarayı hayatımdan çıkarmaya karar verdim.
İlk gün tüm düşündüğünüz sigara oluyor. Öyle bir açlık ki, boşluk ki anlatılamaz. Ellerini kollarını insan nereye koyacağını bilemiyor. Bunun sonucu da yemekte buluyor teselliyi. O da doyurmuyor açlığı. Çünkü normalde yemekten sonra sigara içersin ki o tam bir yemek olabilsin. Bu sefer bir şeyler içmek lazım. Ye iç uyu ye iç uyu, ama sürekli bir boşluk , sebepsiz bir mutsuzluk. Zaman zaman baş ağrısı ve mide bulantısı.
Bu sefer 3 kilo ile atlattım sayılır. Hala zorlanıyorum tabi. 20 gün oldu şunun şurasında.
Ama en büyük yardımcım SMOKE FREE app.
Öyle bilgiler veriyor ki , motivasyonu ayakta tutuyor.

  • Sigara içmeyerek 151 TL'lik tasarruf yapmış oldum. (Bu para nerede diye kimse sormasın, hiçbir fikrim yok aq)  Bu da 1 senede 2.738 TL yapar. Bu Yunanistan'da yapacağım tatilin bütçesine yakın. Bir tatil kazanmış gibi oldum yani. (Olur da biriktirirsen yani ) 
  • Şu anda 20 gün 3 saattir içmiyormuşum. Hayatıma 120 saat katmışım.  ( Halbuki şu an sigara olsa ne de güzel içer...pffffff sus lan sus iç ses! ) 
  • Şu ana kadar 302 tane sigara içmiş olurMUŞTUM. Ama içmedim.
Aslında hala bu konu hakkında konuşuyor olmam bile hala üzerimden tamamen atamadığımın bir kanıtıdır. Ancak her dakika SMOKE FREE ye bakmıyor olsaydım, gerçekten şu an da pöfür pöfür türk kahvemin yanında içerdim. 


Olur da sigarayı bırakmayı isteyen varsa ve cesaret edemiyorsa benden önermesi. Biliyorum çok güzel, böyle püfff diye üflüyorsun...

https://play.google.com/store/apps/details?id=com.portablepixels.smokefree&hl=tr

Herkese kolay gelsin. 


1/20/17

eve geldim.

İşten çıktım, dolmuştan indim. Kalabalık sokaklardan hızlı adımlarla ilerledim ve Kadıköy'ün tenha sokaklarında,eve sadece bir kaç sokak kala daha da hızla ilerlerken kendi kendime konuştuğumu fark ettim. Konuşmalar genelde diyalog şeklinde, sanki bir kavga gibi. Hepsi de seninle hiç yaşanmamış anlara ait, konuşulmamış şeyler... Her birinde bir kavga içindeyim sanki. Kızmak istiyorum belki de ama sevgim ağır basıyor. Kendimi anlatıyorum, savunuyorum sürekli. İtiraz etmek istiyorum, ama itirazım neye belli değil. Gereksiz bir çaba.
Eve geliyorum, ilk işim  anneme ve sana haber vermek. Telefonu sağdaki raflardan birine bırakıp bir bakış atıyorum sağa doğru, odanın içine. Koltukta beni bekliyor musun diye.Halbuki adım gibi biliyorum orada olmadığını. Sadece hayal etmek hoşuma gidiyor, "Sürpriz yapsa ne güzel olurdu." demek.
Saçma bir yemek yapıyorum, öğrenciden bozma. Alışveriş bile yapmadığımdan ne zevkle yemek hazırlar oldum ne de birine güzel yemek yedirme hevesim kaldı.
Bu günlerde filmlerden de fazla etkilenir oldum. Hele bir de beraber önceden izlemişsek bir ayrı ağlıyorum. Çünkü film içinde film izler gibi oluyorum. Bu anı izlerken ben daha önce ne yapmıştım, sen beni nasıl sakinleştirmiştin, ya da daha basiti. Yanağımdan o anda nasıl öpmüştün. Hepsini hatırlıyorum . O yüzden yüzlerce kere izlediğim dizinin bir başka bölümünü açıyorum yine.
2 haftadır koltukta uyuyorum sevgilim. Yatağı ısıtmak zor geliyor. Televizyon karşısında unutuyorum nasılsa yalnız mıyım değil miyim. Düşünmeye kalmadan uykuya dalmış oluyorum. Her gece daha erken uyumaya başladım, günler daha hızlı geçsin diye. Geçiyor da.
Hazırlanmak istiyorum, planlar yapmak . Ama şu an içimden kendime bakmak bile gelmiyor ki en kolay bu yolla dikkat dağıtabilirim...Spor, sağlıklı beslenme.Hikaye gibi, boş geliyor.
Zoru biz seçtik biliyorum ama zorlanıyorum.