1/24/11

insanın boş zamanı olmaya görsün. vol.(kaç oldu bilmiyorum valla:))

  • Şimdi: Odada kahve kokusu, televizyonda sesi kapatılmış, kendi kendine takılan "Sex and the City"den bir bölüm, fonda da rahatlatıcı, en güzelinden bir müzik;arada mükemmel internetim sayesinde (ki burada VINN ve Turkcell'e sevgilerimi yolluyorum) bağlanmak için cebelleşen msn im, o dikkat dağıtıcı turuncu uyarı ışığı ve ben.Gözümde gözlüklerim, üstümde eşofmanlarım, dünyadan bihaber, kök çakrası tarafından yönetilen bu bünyeyi dengede tutmaya çalışan ben.
  • Tavsiye: Eğer siz de benim gibi ani ruh hali değişimlerinden muzdaripseniz öncelikle telefonunuzdan, daha sonra da mümkünse bilgisayarınızdan uzaklaşınız.Hiçbir şekilde müzik dinlemeyiniz!İnsana oldukça saçma şeyler yaptırabilen bu tehlikeli hastalıktan ancak bu şekilde sağ çıkabilirsiniz benden söylemesi.Alkolü fazla kaçırıp sarhoş-berduş kıvamına gelmekle aynı sonuçları doğuracak bu hastalıktan kurtulmanın etkili bir başka yolu da uyumaktır bana göre.En azından ben öyle yapıyorum işe yarıyor, öyle söyliyeyim.
  • "Geçen gün ne oldu?": (1)Sonu getirilmeyen Blogger taslaklarının sandığımdan daha fazla olduğunu farkettim ve yine her zamanki gibi hiç birini bitirmedim.Ama farkındalık için (+) puan kazandım bana göre.Buradan hocamıza selam gönderelim hemen:) farkındayım, farkındasın, farkında hocam! Yoga budur işte! :P (2)Geçen gün bir "playlist" yapmışım, dillere destan o kadar söylüyorum size.İnsanın modunu anında değiştiriyor; depresiflikmiş, uyuzlukmuş hiçbir şeyiniz kalmıyor.Anında kafa başka şeylere çalışıyor :) Ama üzgünüm kimseyle paylaşmıyorum bu listeyi.Siz de uğraşın siz de yapın kardeşim, banane! :P
  • "Yeni ne var?": Başlamış olduğum diksiyon kursu beklediğimden çok daha eğlenceli çıktı.Hele ki benim gibi en küçük şeyden dalga geçme potansiyeli olan biri için cennet gibiydi.Ama şaka bir yana sevdim bu işi, buradan o hocalarımıza da selam gönderelim her ne kadar haberleri olmasa da.Anasını satıyim sanki televizyona çıktık da millete selam söylüyoruz.Canım ne yazıyorsun sen ya?:)
  • "İstiyorum işte!": İsteklerimi yazmaya başlasam kendimi durdurabilir miyim bilmiyorum."İnsan evladı işte hep fazlasını istiyor" diyerek geçiştiriyorum biraz bu kısmı.Hadi neyse bir tanesini söylüyeyim.Biri bana neden bu kadar "kararsız" olduğumu söylesin, gerçekten alnından öpeceğim.Saatler boyu süren telefon konuşmalarının, onca analizin sonucu olarak söylüyorum; biz kararsızız kardeşim.Kadim dostum, moda ikonum EH ile vardığımız sonuç budur.İkimiz de ne istediğimizi bilmiyoruz."O zaman en hayırlııısıııı olsun hak-kıı- mıııız-da!" diyerek Soner Sarıkabadayı'nın dansını da hatırlamış olalım hep beraber.seni yüzümüzdeki tebessümle anıyoruz, teşekkürler Soner! :P

No comments: