2/28/11

insanın boş zamanı olmaya görsün

  • Şimdi: Odamda, yatakta tabir-i caizse "malak" gibi yatan ben, internette bakılıp görülebilecek tüm siteleri gezmenin vermiş olduğu görme bozukluğu ile başa çıkmaya çalışırken,rengarenk battaniyenin altında amaçsızca müzik dinlemekteyim.Gözümde gözlüklerim, üstümde eşofmanlarım kafamda ise milyonlarca düşünce ile şu an kendimi tam olarak "standby" moduna almış bulunuyorum.:)
  • Tavsiye: Kimse kusura bakmasın (ki bu noktada kimsenin de alınacağını sanmıyorum:P) tavsiye falan veremem kimseye."Kelin ilacı olsa kendi başına sürerdi" diyerek fazla üstünde durmuyorum bu konunun."Ne haliniz varsa görün" de demiyorum, dikkatinizi çekerim :P
  • "Geçen gün ne oldu?": (1)(Geçen yazıda da bahsettiğim bu hususta bir gelişme kaydedemediğim için bu maddeyi aynen "copy-paste" olarak koyuyorum yine buraya) Sonu getirilmeyen Blogger taslaklarının sandığımdan daha fazla olduğunu farkettim ve yine her zamanki gibi hiç birini bitirmedim.Ama farkındalık için (+) puan kazandım bana göre.Buradan hocamıza selam gönderelim hemen:) farkındayım, farkındasın, farkında hocam! Yoga budur işte! :P (2)Başka da bir şey olmadı işte.Yazmamamın bir sebebi var heralde:P
  • "Yeni ne var?": Geçen yazılarda bahsettiğim diksiyon kursunu bitirmiş bulunuyorum.Sınıfta yaptığımız "doğaçlama" çalışmalarında bir insanın saçmalayabilme sınırlarını test etmiş olduk, bol bol da güldük.Bu yüzden sınıfımdakilere teşekkürü bir borç biliyorum, bunun yanında kendi performansım için de kendilerinden özür diliyorum.Ben de kendi rekorumu kırdım saçmalama konusunda.Bunun yanında çıkardığımız "asalak sesler" yani o arada söylediğimiz "ııı" lar da sinir bozucu olmakla beraber baya eğlendirdi bizleri.Teşekkür ederiz Bülent Hocam!:) Diksiyon kursunun devamı olan "Spikerlik-Sunuculuk" kursundan bana daha çok malzeme çıkacağını hissediyorum.Sabırsızlanıyorum:)
  • "İstiyorum işte!": (1)Bir İstanbul daha yapsam diyorum ya.Doyamadım yemin ederim.İnsan özleyince bir fena oluyor.Resmine bile baksam iç geçirmeye başlıyorum anında.Sonum nicedir bilinmez.(2)Artık bir yunanca kursuna başlasam diyorum.Internette gezinirken özel ders veren üç-beş kişinin ilanlarına rastladım.Yemin ediyorum gözüm korktu.Öyle bir yazmış ki arkadaş "Öğretmen-öğrenci ilişkisine yeni bir boyut getirelim.Ne dersiniz?" falan.Yok canım bence başka boyutlar getirmeye gerek yok.Yok, çok sağol.(3)Bu ara bir insan içine çıksam diyorum.Son İstanbul gezisinden sonra periyodik BETA'mı geçirdikten ve 3 gün içinde 7 iğne yedikten sonra biraz insanlıktan uzak kaldım gibi geliyor.Geçen diksiyon kursuna gitmem gerekti de bir sevindim, dışarı çıkacağım sonunda diye.Yok ben böyle bir insan değilim.Toparlan yavrum biraz!:P 

korkarım aşkımın şiddetinden..müziğe aşkımın, yanlış anlaşılmasın :P


Sevdiğini şarkılarda bulmak,beraber yürüdüğünüz yollarda tekrar bir yürüyüş yapmak gibidir; O'nun kokusunu tekrar yanınızdaymış gibi hissetmeye benzer.Gözlerinizi kapattığınızda sanki O yanınızda uyuyormuş gibi huzur verir; zaman zaman içinizi acıtır belki ama bazen de dünyadaki en güzel şeyidir ve siz farketmeden kaptırırsınız kendinizi.Her zaman dinlediğiniz müziklere yeni anlamlar yüklenmiştir artık; sözler farklıdır, melodi ise iç burkacak kadar içtendir.

En mutlu olduğum andan, gözyaşlarına boğulduğum anlara kadar her zaman yanımda olmuştur müzik; hepsinin bir parçası olmuştur.Bu yüzden fotoğraf albümlerinde değil de notaların arasında gizlenmiştir benim anılarım.Her dinleyişim onları tekrar yaşamak demektir benim için.Gözlerimi kapatırım ve müziğin akışına bırakırım kendimi.

not1: Yapacaklar listemin giderek katlandığı, uyku düzenimin alıp başını uzak diyarlara gittiği şu günlerde Youtube a teşekkürü bir borç biliyorum.Her şey senin yüzünden!
not2: Yaptığım "playlist" ler dillere destan.Kendimle gurur duydum şu an :)

ne vardı biraz daha zamanımız olsaydı!



BEN SENSİZ İSTANBUL'A DÜŞMANIM

Kelimelerden alacaklı bir sağır gibi 
İçimi döktüm bugün, yokluğunla konuştum 
Tutsak gibi, enkaz gibi, kendim gibi 
İçimden çıktım bugün, içimle kavuştum 

Yüzünü ilk kez gören bir çoçuk gibi 
Gördüm kendimi gördüm 
Kırıldı ayna paramparça 
Paramparça ne varsa kadınım 
Yokluğunda kaç damla gözyaşı eder adın 
Ne olur, gel, gel, gel, gel 
Ben sensiz istanbul'a düşmanım. 

Kestiğim ümitlerden yelkenler yaptım ama 
Yokluğunda ne gidebildim ne de kaldım 
Gerçek miydi tutunmaya çalıştıklarım 
Hediye süsü verilmiş ayrılıklarım 

Kaybetmenin tiryakisi bir çoçuk gibi 
Sustum, kendime kızdım 
Kırıldı ayna paramparça 
Paramparça ne varsa kadınım 
Yokluğunda kaç damla gözyaşı eder adın 
Ne olur, gel, gel, gel,gel 
Ben sensiz istanbul'a düşmanım!!!