12/26/11

ben bu işe hastayım ya!

Eveeeeett bir BETA da geldi geçti diyelim.Tam olarak geçmiş sayılmaz orası ayrı ama geçti diyelim.(tabi, geçti geçti!) Bu sefer bir ayrı vurdu yine sinsi şerefsiz! Sevgilimle yine ayrı-gayrı kalmışız; mutsuzum bıkkınım..bir de neymiş "boğazım ağrıyor"!! git aq! seni düşünücek hal mi var bende!
Tabi öyle olmuyor.Öyle güzel düşünüyorsun ki canım, aklın hayalin şaşar.günde 3 kere IV antibiyotik diyorum. Başka bişi demiyorum.Damar yolları açık gezmekten, malak gibi etrafa bakmaktan, kendi tükürüğünü bile yutamamaktan bahsediyorum.Hani reflekstir o , yutkunmak için düşünmezsin normal bi zamanda.Bu sefer öyle güzel düşünüyorsun ki..neyse küfretmeyeyim!

Pazartesi-Salı işe gitmeyi başarabildim ateşler içinde yanmama rağmen.Ama sonrası inan ki gelmedi.Boynum bildiğin 2-3 katı şişti.Giden yaklaşık 4 kilo da cabası.Yüzüm sarardı, keyfim kaçtı.Ateşim çıktı yine.Su içemez oldum.Bir süre "mute" modunda gezdim.Bu arada günde 3 kere serum yemenin vermiş olduğu bir laubalilik oluyor hemşirelerle aranda."Ooo geç kaldın, seni bekliyordum ben de" falan gibisinden, salakça muhabbetlere de giriyorsun ister istemez.2 kere ödemi indirmek için hayvan kadar iğne soktu boğazıma doktor ötesi var mı ya! Bir saniye acımadı bile adam bana."Aç ağzını, şunun ödemine bakalım, apse mi?" Apse mi değil mi derken korkmaya zamanım kalmadı.Çat diye yedim iğneyi.Tabi bunları bnm işteki mallar ne bilsin.

Diğer hafta pazartesi; zar zor toparlanmışım, nasıl uyanmışım bir Allah bir ben bir de sevgili ablam biliyor zaten, "hadi bu kızcağıza laf sokup eğlenelim"!!! Bir soruya bak allah aşkına, "Senin nasıl bi boğaz ağrısıymış bu 3 gün rapor yazılcak kadar". Lan gerizekalı, ben zaten daha yeni izin almışım, izin almaya ihtiyacım mı var?! Naz mı yaptım, "ayy bugün de gitmiyeyim" diyip, şımarıklık mı yaptım; bu mudur o küçük beyinin altında yatan düşünce.Ya da "babişkooo, bana rapor bul"  falan dedim de babam arkadaşına rapor mu yazdırdı?! (babam doktor ya benim)
Bakalım senin başına gelseydi sen ne kadar izin alırdın! İzni bırak, babanın kollarına koşardın eminim o iğneleri görseydin..
Neyyse artık napalım, karşıma çıkan her mala laf yetiştirmeye kalksam önüne geçemem.
Bir sonraki yazımda "stajyer gibi kullan beni, office-boy muamelesi yap, kırbacımı eksik etme" temasını işlemeyi planlıyorum.sağlam küfürler sizleri bekliyor.hadi bakalım!

No comments: