Sinirliyim nedenini bilmiyorum.Bir yaş daha yaşlanmama rağmen aynı durumda olmama mı sinirim, hiç ilerleyememiş olmama mı öfkem bilmiyorum.Geçen yazıda da söylemiştim nedendir bilinmez hatırlayamıyorum yaşadığım bir çok şeyi.O kadar kötü bir yıl mıydı da hafızam bunları hatırlamayı reddetti bilmiyorum.Aklıma ne iyi ne kötü hiçbirşey gelmiyor işin gerçeği.
Peki neden sinirliyim, neden mutlu değilim geçirdiğim yıldan.Beklentilerim mi beni bu yola sürükledi bilmiyorum.Yeni bir yaş yeni kararlar saçmalıklarına giresim hiç gelmiyor doğrusu düşündükçe.Belirsizliklerin artacağı, kafamdaki sıkıntıların artacağı bir yaşıma giriyor gibi hissediyorum.Belki en güzel yaşım olacak kim bilir??
Şanslıyım biliyorum ama aynı zamanda sinirliyim...
i am free no matter what rules surround me.if I find them tolerable, i tolerate them; if i find them too obnoxious, i break them.
5/30/09
yine yine...
Yine çelişiyorum kendimle.İsteklerim o kadar uzak geliyor ki zaman zaman saçmalıyorum diyorum kendime.İsteklerim hayallere bırakıyor yerini.O kadar zor mu diyorum ama cevap veremiyorum.Bazı şeyler insanın elinde olmuyor.Keşke demekten başka birşey kalmıyor geriye.Zaman geçmiş oluyor çünkü.Yapabileceklerimiz, yapamadığımız şeyler olarak kazınıyor hafızamızda.Geçtiğimiz yılda neler değişti diye düşünüyorum ama hatırlayamıyorum neler olduğunu, cevap veremiyorum kendime.Hep yerimde saymışım demekten korkuyorum.Yine de bıkmadan, usanmadan soruyorum soruları kendime.Neler yaşadın, neler hissettin diye ama yine cevap bulamıyorum; hatırlayamıyorum çünkü.Biraz daha zorluyorum kendimi ama faydası olmuyor.Sonunda bırakıyorum düşünmeyi.Sadece oturuyorum.
Yazmaya çalışıyorum ama bulamıyorum kelimeleri.Cümleler parmaklarımdan döküldükçe anlamlarını yitiriyor sanki.
5/16/09
Bıkkın sıkkın
"Yarın, dünden birşeyler öğrendiğimizi umar."Acaba gerçekten öğreniyor muyuz? John Wayne'in geçen günlerde rastladığım bu sözü düşünmeye teşvik etti beni; acaba hatalarımdan ders çıkarmayı başarabildim mi yoksa onca zaman yerimde mi saydım? İşin gerçeği gerçekten bilmiyorum. Bazen yerimde saymışım gibi geliyor bazen de çok yol katetmişim gibi. İnsan bıkkın olduğu zamanlar aklına geliyor hataları, yapmaması gereken şeyler.Olur olmaz şeyler moralini bozduğunda hatırlama gereği duyuyor geçmişteki salaklıklarını.
Ayağa kalkmalıyım artık, ertelediklerimi yapmanın vakti geldi.Hayatımı uzaktan izlemek ve olanlara bakmak yerine onu yönlendirmeli daha önemlisi "yaşamalıyım".Artık düşünmek istemiyorum.Çelişkilere yer vermek istemiyorum.Sorgulamak istemiyorum.Yorgunum.daha başlamadım bile ama yorgunum işte.
5/5/09
Apocalyptica-I don't Care
I try to make it through my life, in my way, there's you
I try to make it through these lies, and that's all I do
Just don't deny it,
Don't try to fight this ,
and deal with it and that's just part of it,
If you were dead or still alive
I don't care, I don't care
Just go and leave this all behind
Cause i swear (i swear),i don't care
I try to make you see my side
Always trying to stay in line
But your eyes see right through
That's all they do I'm getting buried in this place
I got no room your in my face don't say anything just go away
If you were dead or still alive
I don't care, I don't care
Just go and leave this all behind
Cause i swear (iswear) i don't care. At all...
5/4/09
Who cares?..well i don't!!
Şans eseri yaşıyorum. Bunu geçen gün yaşadıklarımdan sonra daha iyi anladım.Şu anda bunları yazamıyor olucaktım eğer şans yüzümüze gülmemiş olsaydı.Bitmek bilmeyen isteklerimin birçoğunu yerine getirecek durumum olmayacaktı ve benim bunları yaşadığım anlarda ailemden kimse benim neler yaşadığımı bilemeyecekti.Yaşananlar beni fazlaca düşünmeye ve fazlaca içmeye sevk etti diyebilirim; ki o konuyu hiç açmayı düşünmüyorum:)
İlk defa bu kadar derin bir şekilde düşünmeye başladım bu konuyu..İnsanların bizim hakkımızda düşündüklerini neden bu kadar önemsiyoruz?Neden hayatımızda pek de önemi olmayan komşumuzun ya da okulda hergün gördüğümüz ama çok da konuşmadığımız bir arkadaşımızın bizim hakkımızda kötü düşünmesinden bu kadar korkuyoruz?Bazı hareketlerimizi ona göre sınırlıyoruz?Bir şekilde rol yapmaya itiliyoruz ister istemez.
Önyargılara bağlı, yeni şeylere kapalı ve insanlara etiketler yapıştırmaktan hoşlanan bir toplum olarak biz her zaman olduğumuzun dışında görünme isteği içindeyiz ne yazık ki.Kendimizi bir şekilde saklama, içimizde her ne varsa bunu kendi içimizde yaşamanın daha iyi olacağı düşüncesiyle seyrediyor davranışlarımız.Daha iyi daha "normal" olmalıymışız yoksa kabul edilmezmişiz gibi.Dünyada bu kadar farklı insan varken ve bununla beraber bunların hepsinin farklı düşünceleri varken herkesin ortak bir paydada birleşmesi nasıl mümkün olabilir ki?Herkesin benzer müzik zevklerine ya da yaşam tarzına ya da en basitinden benzer giyim tarzına sahip olması nasıl mümkün olabilir ki?Bu şekilde ifade edildiğinde kimse kendinin öyle olduğunu düşünmek istemez tabi ama aslında hepimiz farklıyız ve bunu bir şekilde içimizde yaşıyoruz.
Bazı insanlar diğerlerini yargılamaktan hiç geri kalmıyorlar, bir saniye bile düşünmüyorlar ağızlarından çıkan sözlerin aslında ne anlama geldiğini.Yeniliklere kapalı küçük beyinlerinde kendilerince bir eleme yapıyorlar, belli bir etiketi yapıştırıyorlar karşılarındakine ve onu yargılamaktan geri kalmıyorlar.
Diğerlerinin yaptıkları bizi neden bu kadar ilgilendiriyor anlamıyorum."Herkes nasıl mutlu olacaksa öyle yaşasın kardeşim siz ne karışıyorsunuz" diyesim geliyor zaman zaman.Hayat bu kadar kısayken, hepimiz şans eseri yaşıyorken bunu kendini sınırlayarak yaşamanın bir anlamı olmadığı kanısındayım.Allah hepimizi önyargılı insanlardan korusun.
Subscribe to:
Posts (Atom)